A Harfi İle Başlayan Kelimeler ve Anlamları
1. Ab İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- abanmak: 1. yaslanmak. 2. dayanmak. 3. yüklenmek. 4. çullanmak,
- abartı: mübalâğa,
- abartılı: mübalâğalı,
- abartmak: 1. mübalâğa etmek. 2. şişirmek. 3. büyütmek,
- abece: alfebe. abecesel: alfabetik,
- abes: lüzumsuz, gereksiz, boş.
- abide: anıt.
- abideleşmek: anıtlaşmak, abluka: kuşatma, sarma,
- abuk sabuk: 1. boş, anlamsız. 2. saçma sapan,
- abstre: soyut,
- abullabut: hantal, kaba.
- abus: somurtkan, çatık, acaba: acep.
2. Ac İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- acar: 1. taşkın, atılgan. 2. güçlü, cesur. 3. becerikli, acayip: tuhaf, garip, yadırganan, değişik.
- acele: tez, çabuk, ivedi, süratli, hızlı, hemen,
- aceleci: ivecen.
- Acemce: Farsça, acemi: 1. toy, beceriksiz. 2. bilgisiz,
- acemilik: toyluk,
- acep: acaba.
- acı: 1. üzüntü, ıstırap. 2. dokunaklı. 3. keskin. 4. tiz. 5. kederli,
- acıklı: 1. üzücü, dokunaklı, hazin. 2. trajik. 3. dramatik..
- acıma: merhamet, duygulanma, etkilenme,
- acımasız: merhametsiz, zalim,
- acımaz: zalim,
- acil: süratli, ivedili,
- âciz: 1. beceriksiz. 2. güçsüz,
- acun: 1. dünya, âlem. 2. kainat. 3. evren.
3. Aç İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- aç: 1. yoksul, parasız. 2. haris. 3. fakir,
- aç gözlü: tamahkâr, doymaz, haris,
- aç gözlülük: tamah,
- açı: 1. yön. 2. görüş,
- açıcı: ferahlatıcı, güzelleştirici.
- açık: 1. belli. 2. belirgin. 3. engelsiz. 4. aleni. 5. belli. 6. sarih. 7. boş. 8. örtüsüz.
- açık artırma: müzayede,
- açıkça: net, alenen, aşikâre, düpedüz,
- açıkgöz: kurnaz, uyanık, açıklama: 1. izah, itiraf. 2. ifşa. 3. tavzih. 4. şerh. 5. tefsir. 6. yorum,
- açıklık: 1. aydınlık, çıplaklık. 2. genişlik, en. 3. mesafe. 4. sarahat. 5. vuzuh. 6. uzaklık,
- açıktan: bedava, karşılıksız,
- açık yürekli: samimî, açık kalpli.
- açılış: küşat.
- açılma: (açılmak) 1. ferahlamak. 2. bollaşmak. 3. delinmek. 4. yırtılmak. 5. anlamak,
- açıölçer: iletki, gönyemetre.
- açlık: 1. kıtlık, 2. yoksulluk,
4. Ad İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- ad: isim, nam, şöhret, mahlas.
- adabımuaşeret: görgü,
- adale: kas
- adalet: 1. hakkaniyet. 2. doğruluk. 3. eşitlik,
- adaletli: adil.
- adam: 1. insan. 2. erkek. 3. mert.
- adamak: niyet etmek,
- adamakıllı: iyice, güzelce, enikonu, gayet, kıyasıya,
- adamcıl: sokulgan, evcil, ehli.
- adamsendeci: ilgisiz,
- adamsız: yalnız,
- adap: 1. Töre. 2. Yol, yordam.
- adaptasyon: uyarlama, uyma.
- adapte: uyarlanmış,
- adavet: düşmanlık.
- aday: namzet,
- adçekme: kura.
- adem: yokluk, ölüm.
- âdem: adam, insan,
- âdemoğlu: insanoğlu, kişioğlu.
- adet: sayı, tane.
- âdet: 1. alışkanlık, huy. 2.görenek,
- adeta: bayağı, basbayağı, enikonu,
- adıl: zamir.
- adına: hesabına, namına,
- adi: bayağı, aşağılık, sıradan,
- basit, değersiz,
- adil: adaletli, insaflı, haktanır.
- adilâne: adaletçe, hakça, insaflıca,
- adli: tüzel,
5. Af İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- af: bağışlama.
- afaki: 1. dereden tepeden, gelişigüzel. 2. objektif, nesnel.
- afallamak: şaşırmak, aferin: bravo.
- afet: 1. yıkım. 2. belâ. 3. kırım.
- affetmek: bağışlamak,
- afili: gösterişli,
- afif: iffetli, temiz, afiyet: esenlik, sağlık,
- afsun: büyü.
- afsuncu: büyücü,
6. Ağ İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- ağababa: dede.
- ağarmak: 1. beyazlamak. 2.aydınlanmak, ağartmak: beyazlatmak,
- ağı: zehir.
- ağır: 1. (kilosu) fazla. 2. değerli. 3. çetin, güç. 4. yüklü, yükümlü. 5. dokunaklı. 6. şiddetli. 7. sıkıntılı. 8. yavaş.
- ağırbaşlılık: 1. sakinlik, dinginlik. 2. ciddilik. 3. temkin, vakur,
- ağırlaşmak: fenalaşmak, kötüleşmek, bozulmak,
- ağırkanlı: üşengen, ağırlama: ikram,
- ağıt: 1. mersiye. 2. sagu.
- ağızsız: sessiz, yumuşak huylu.
- ağrı: ıstırap, acı.
7. Ah İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- ahali: topluluk.
- ahbap: 1. dost. 2. arkadaş. 3.tanıdık,
- ahdetmek: andetmek.
- ahenk:uyum.
- aheste: yavaş, ağır.
- ahit: ant, yemin,
- ahize: alıcı.
- ahlâk: 1. huy. 2. terbiye. 3. töre.
- ahlâksız: 1. sefil. 2. iffetsiz,namussuz,
- ahmak: budala, aptal,
- ahu: ceylan.
- ahval: 1. durumlar, hâller.
8. Ai İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- aidat: ödenti.
- aidiyet: ilgi.
- ait: ilişkin.
9. Aj İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- ajan: casus, temsilci.
10. Ak İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- ak: beyaz.
- akabinde: ardından, arkasından.
- akar: akıcı, akışkan, sıvı.
- akdem: önce.
- akıbet: son.
- akıcı: akışkan, sıvı, akar.
- akıl: 1. us. 2. bilinç, hafıza, bellek, zihin. 3. fikir. 4. muhakeme,
- akıllı: 1. zeki. 2. uyanık. 3.gözüaçık. 4. mutedil,
- akılsız: düşüncesiz,
- akılâne: akıllıca,
- akım: cereyan, akıntı, hareket.
- akıntı: 1. akım, cereyan. 2. akma, akış. 3. seyelân. 4. eğiklik,
- akide: inanç.
- akis: 1. yankı. 2. tepke. 3.zıt, ters, aksi. 4. evirtim,
- akit: mukavele, sözleşme,kontrat,
- aklen: akılca,
- aklıselim: sağduyu,
- akraba: hısımlar,
- aksan: söyleyiş,
- aksi: 1. huysuz. 2. ters. 3. aykırı. 4. çelişik,
- aksiseda: yankı,
- akşamcı: sarhoş,
- aktarmak: devretmek,
- aktüalite: güncellik.
11. Al İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- al: kırmızı.
- ala: alaca, karışık renkli,
- âlâ: iyi, fevkalâde,
- alabildiğine: azami,
- alaca: ala.
- alâimisema: gökkuşağı,
- alâka: ilgi.
- alâkalı: ilgili.
- alâmet: 1. belirti. 2. iz. 3.işaret,
- alan: saha.
- alâyiş: gösteriş, övünme, alçalmak: 1. soysuzlaşmak,
- bayağılaşmak, adileşmek, kötüleşmek. 2. inmek,
- aldanmak: 1. yanılmak. 2.aldatılmak,
- aidatı: hile.
- aldatmak: 1. kandırmak. 2. avutmak. 3. yutturmak. 4. dolandırmak 5. tuzağa düşürmek,
- aldırmaz: lâkayt, kayıtsız,
- aldırmazlık: kayıtsızlık, tasasızlık,
- aldırışsız: umursamayan, kayıtsız, aldırmaz, lâkayt.
- alelacele: çarçabuk, ivedilikle.
- alelâde: 1. basbayağı, olağan. 2. sıradan, bayağı,
- âlem: 1. dünya. 2. cihan. 3.evren. 4. eğlence,
- aleni: belli,
- aleyh: karşı, karşıt,
- alfabe: abece,
- algı: idrak,
- alıcı: müşteri,
- alık: şaşkın, düşüncesiz,
- alımlı: çekici, güzel, cazibeli.
- alıngan: duygulu,
- alınmak: incinmek, gücenmek.
- alın yazısı: talih, mukadderat,
- alışmak: 1. ısınmak. 2. duygusuzlaşmak. 3. dadanmak. 4. intibak,
- âlicenaplık: cömertlik, şereflilik,
- âlim: bilgin, alkolik: sarhoş,
- alkışçı: şakşakçı.
- Allah: 1. Mevla. 2. Çalap. 3. Hak. 4. Huda.
- allahlık: saf.
- alp: yiğit, er, kahraman,
- altüst: karmakarışık,
- alternatif: seçenek,
- altıntop: greyfurt,
- altıpatlar: toplu tabanca,
12. Am İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- ama: 1. lâkin. 2. fakat,
- âmâ: 1. kör. 2. cahil,
- amaç: 1. gaye, güdü, hedef. 2. erek, maksat, kasıt, garaz. 3. emel, murat. 4. ülkü, ideal. 5. niyet. 6. azim.
- amade: hazır.
- amansız: insafsız, acımasız,
- ameliyat: 1. uygulama. 2.operasyon,
- amele: işçi. amil: etken.
- amir: 1. buyuran, buyurucu. 2. üst.
- amiyane: 1. basit. 2. değersiz.
- amme: 1. topluluk. 2. kamu.
- amut: dikme, ana: 1. anne. 2. valide,
13. An İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- ana: 1. temel. 2. asli, esas.
- anadan doğma: 1. çıplak. 2. doğuştan.
- anafor: kazanç,
- anaforcu: bedavacı,
- analiz: tahlil, çözümleme,
- anamal: sermaye,
- anane: gelenek, töre.
- ananevi: geleneksel, gelenekli.
- andavallı: budala,
- andetmek: ahdetmek,
- andıran: benzeyen, eş, benzer.
- andırmak: benzemek, çekmek (birine), hatırlatmak,
- anı: hatıra.
- anılmak: hatırlanmak, yadedilmek.
- anıt: abide.
- ani: apansız, ansızın, birdenbire, hemen,
- aniden: hemen, anket: 1. soruşturma. 2. araştırma.
- anlam: 1. mana. 2. kavram,
- anlamak: 1. akıl etmek. 2. soruşturmak. 3. idrak etmek. 4. sezmek, farketmek. 5. bilgisi olmak.
- anlamdaş: eşanlamlı,
- anlamlı: manalı, imalı, manidar, mantıklı,
- anlamsız: manasız, boş, kuru, yavan, mantıksız,
- anlaşmak: 1. uyuşmak. 2. sözleşmek, kavilleşmek. 3. bağdaşmak. 4. kaynaşmak. 5. uzlaşmak. 6. barışmak.
- anlaşmazlık: ihtilâf, aykırılık, geçimsizlik, birleşmezlik.
- anlatım: 1. ifade. 2. nakletme, hikâye etme.
- anlatmak: 1. açıklamak. 2. aydınlatmak, açmak. 3. yorumlamak. 4. açımlamak. 5. tafsil etmek,
- anlayış: 1. düşünce. 2. izan. 3. zihniyet. 4. müsamaha,
- anlayışlı: zeki, müdrik, ferasetli.
- anlayışsız: düşüncesiz,
- ant: 1. yemin. 2. antlaşma, ahit.
- antika: 1. eski. 2. tuhaf.
- antipati: 1. sevmezlik. 2. soğukluk, antipatik: sevimsiz, soğuk, antre: giriş.
- antreman: 1. egzersiz. 2. idman, spor.
14. Ap İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- apaçık: belli, görünür,
- aşikâr, sarih.
- apansız: aniden, ansızın, birdenbire,
- aparmak: sürüklemek, çekip götürmek,
- apar topar: acele,
- apse: 1. çıban. 2. şişlik,
- aptal: budala, akılsız,
- abdesthane: ayakyolu, tuvalet.
15. Ar İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- ar: utanma.
- ara: 1. aralık, açıklık. 2. fasıla. 3. içinde. 4. karşılıklı ilgi. 5. an, esna.
- arabozan: fitneci, münafık,
- aracı: vasıta, arabulucu, komisyoncu, simsar,
- araç: vasıta, vesait, alet, teçhizat,
- arakçı: hırsız.
- araklamak: çalmak, aralıklı: seyrek,
- aramak: 1. araştırmak. 2.yoklamak,
- aranmak: 1. araştırılmak. 2. yoklanmak. 3. arzu edilmek. 4. özlenmek.
- ara sıra: bazen, zaman zaman,
- arasız: sürekli,
- araya girmek: karışmak,
- araz: belirti,
- arbede: patırtı, kavga,
- arı: temiz, saf.
- arılık: zayıflık, sadelik,
- arınmak: temizlemek,
- arıza: engel.
- arızalı: bozuk, dalgalı, engebeli,
- arif: bilgili.
- arka: 1. geri, sırt. 2. son. 3.art. 4. koruyucu, yardımcı,
- arkadaş: dost.
- arkalamak: korumak,
- arlanmak: utanmak,
- armağan: 1. hediye. 2. ödül.
- armağan etmek: bağışlamak.
- arsız: utanmaz, yılışık, yüzsüz, art: arka.
- artakalan: artık, fazla, artmış, ziyade, artırım: tasarruf, tutum, iktisat.
- artmak: çoğalmak.
- arz: 1. sunmak. 2. yeryüzü.
- arzu: istek, dilek, heves,sevda,
- arzuhal: dilekçe,
16. As İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- asabi: sinirli,
- asabileşme: kızma,
- asal: esas, başlıca,
- aslî. asalet: soyluluk,
- asayiş: güvenlik, düzenlik,
- emniyet, asgari: en az.
- asıl: gerçek, kök.
- asır: 1. yüzyıl. 2. çağ.
- asi: başkaldıran, isyancı,
- asil: 1. soylu. 2. esas, gerçek,
- asistan: yardımcı,
- asla: hiçbir zaman, katiyen,
- asli: 1. baş, temel. 2. esas. 3. ana.
- asmak: 1. tutturmak. 2. sarkıtmak, sallandırmak. 3. takmak. 4. boş vermek, ertelemek, bırakmak,
- asrî: modern,
- ast: alt.
- asude: sessiz, rahat, aş: yemek.
17. Aş İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- aşama: rütbe, derece, aşağılık: 1. adilik. 2. değersiz.
- âşık: 1. vurgun, düşkün, çok seven. 2. ozan. 3. sevdalı. 4. meşhur, ünlü kişi.
- aşınmak: yıpranmak,
- aşırı: taşkın, çok zorlu, fevkalâde,
- aşırmak: çalmak,
- aşikâr: belli.
- aşikâre: açıkça, saklamadan,
- aşina: dost, bildik, tanıdık,
- aşinalık: tanışıklık,
18. At İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- atak: cüretkâr.
- ataklık: cesaret,
- atamak: tayin etmek,
- atelye: işlik.
- ateşlemek: 1. tutuşturmak. 2. kışkırtmak.
- ateşlenmek: 1. hararetlenmek, ısısı artmak. 2. aşka gelmek.
- ateşli: coşkun, hararetli,
- atıcı: 1. nişancı. 2. yalancı, palavracı,
- atılgan: girişken, korkusuz, cüretkâr.
- atılganlık: cesaret,
- atılım: hamle,
- atımcı: hallaç,
- atışma: kavga,
- atıştırmak: yemek,
- ati: gelecek, yarın,
- atik: çevik, kıpırdak,
- atlatmak: kurtulmak,
- atlı: süvari,
- atmak: fırlatmak,
- atölye: işlik,
19. Av İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- aval aval: aptal aptal,
- avam: halk.
- avanta: 1. kazanç. 2. beleş. 3. bedava,
- avare: işsiz, avane yardakçılar,
- avlamak: 1. yakalamak, tutmak. 2. kandırmak, aldatmak.
- avlanmak: 1. yakalanmak. 2.avcılık etmek,
- avrat: kadın.
- avunmak: oyalanmak, teselli.
- avutmak: yatıştırmak, oyalamak,
20. Ay İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- ayaklanma: isyan,
- ayan: belli, açık.
- ayartmak: 1. kandırmak, aldatmak,
- ayazlamak: 1. soğumak. 2.donmak, üşümek,
- aydın: münevver,
- aydınlatmak: ışıtmat, tenvir,
- ayıbalığı: fok balığı,
- ayıklamak: temizlemek,
- ayıp: 1. kusur, eksiklik. 2. leke, damga,
- ayıplamak: kınamak, ayırmak: 1. seçmek. 2. tutmak. 3. yeğlemek,
- aykırı: 1. ters. 2. karşıt. 3.münasebetsiz,
- aylak: işsiz,
- aylakçılık: avarelik,
- aymak: ayılmak, uyanmak.
- aymaz: gafil,
- ayraç: parantez,
- aynı: eş, benzer, ayrı: 1. ırak. 2. yalnız. 3. tek.
- ayrıksız: istisnasız,
- ayrıcalık: imtiyaz,
- ayrılmak: gitmek, uzaklaşmak,
- ayrım: fark.
- ayrışık: 1. aykırı karşın. 2.türlü, çeşitli,
- ayrıntı: teferruat, detay, tafsilât,
- ayyaş: sarhoş.
21. Az İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
- az: eksik, noksan, biraz, kıt,seyrek,
- aza: üye.
- azade: serbest, özgür,
- azadetmek: 1. koyuvermek, serbest bırakmak. 2. özgür kılmak,
- azaltmak: eksiltmek, çıkarmak, indirmek,
- azamet: ululuk,
- azami: maksimum,
- azap: sıkıntı.
- azarlamak: 1. paylamak. 2. çıkışmak. 3. terslemek.
- azat: hür, serbest.
- azıcık: biraz.
- azık: nevale, gıda.
- azılı: azgın, yaramaz.
- azınlık: ekalliyet.
- azil: atma, çıkarma, bırakma.
- azim: 1. kararlılık. 2. sebat.
- aziz: 1. ermiş, eren. 2. sevgili.
- azizlik: muziplik, şaka.
- azletmek: 1. çıkarmak. 2.uzaklaştırmak,
- azman: gelişmiş, iri.
- azmetmek: karar vermek.