İnancım gereği şarkı söylemeyi bıraktım
Ben sanatçılığı bir şey için bırakmadım. ‘Yeni hükümet için mi yapıyor’ dediler. Kapalılıkta para yok. Ben sahneye de çıkmıyorum. Ben o kadar güzel bir parça yaptım ki, Gökhan Tepe’nin… bugün çıkarsam hit olacak fakat ben onu dahi gömdüm. Ben bir rahatsızlık geçirdim. Kimi insanlar da vesile oldu. Ben doğuluyum. Bizim yörede herkes dindardır. Sanatçı olduğum için yıllarca beni konuşmadılar. Aşiret kızıyım zati. Umreye gitmek kısmet oldum.
Avucumun içi gibi oldu yüzüm. Düşümde koltuk altımdan bir şeylerin üç tane haşere şeklinde çıkıp gittiğini gördüm. Döndüğümde beni operasyona alacaklardı. Küçülen kitleler alınacaktı. ‘doktora bende bir şey yok, iyileşti onlar’ dedim. Doktor ‘Hayır bizim bakmamız gerekli’ diye konuştu. Sonra operasyona girdim, çıktıktan sonra doktorum ‘çok şükür tertemizsin, bir şeyin yok diye konuştu’.Umrede yaşadığım şeyler, o atmosfer…
Rabbim herkese kısmet etsin. Oraya bir çok insan gidip geliyor. Oradan bir şey almak, sana bir şeyler katması ehemmiyetli olan bu. Ben dinimizi öğrendikten sonra şarkı söylemeyi bıraktım. Zira kadın sesi günah…
Konuşmak değil. İlahi de söyleyebilirsin… Fakat kadınlar arasında.O dünya çok boş, çok yapma. 3-4 senedir hiç şarkı söylemiyorum. Allah daha önceki arkadaşlarıma da hidayet versin. Dinimizde o kadar güzel şeyler var ki, bilmedikleri için yapmıyorlar. Dini bir anlayabilseler, kavrayabilseler dinimiz o kadar güzel ki… Spor var, iyilik, var, müzik var… İyi bir insan olmak için her şey var! Bizim kılavuzumuz Kuranı Kerim. Biz söylemiyoruz ki… Peygamberimiz bize aracı olmuş. Güzel ahlakı bitirmek için bize verilmiş. “Huzur İslam’da” deniliyor ya bunu anlayabilmen için içine girmen gerekiyor. Önce devlet hastanesine gittim, sonra özel bir hastaneye gittim. Patoloji yapıldı. ‘Evet hastasın, sen kansersin’ dediler. Bir anda söylüyorlar ki o şoku atlatabilesin.
Kendimi yerlere attım. Sonra ‘Güler sen kuvvetli bir insansın’ dedim. Biz başında yakaladık çok şükür ki… Kemoterapiler, radyoterapiler… En zorlandığım kemoterapiydi. Süslenip, püslenip gidiyordum hastaneye. Herkes bana ne kadar neşelisiniz diyordu. Kendi kendimi motive ederek, güçlü durarak en ehemmiyetlisi de Allah’a sığınarak atlattım. Bağışıklık sistemin çok ehemmiyetli. Kemoterapi kansızlık yapıyor. Onu balansta tutmak için tabiattan yararlandım. 41 çeşit meyveden, sebzeden yapılan yağlar var onları kullanarak… Taze çim suyu içerek… Çok şükür atlattım. En son Nuray’ın yanına gittim. Bakıyorum, inanamıyorum. Nuray ile konuştuk ‘inanıyorum, sen yeneceksin’ dedim ama onu gördüğümde ‘çok zor’ dedim kendi kendime.